Bir turbo ünitesini motorun have besleme ve eksoz çıkış hatlarının üzerinde kesiştiği mekanik bir cihaz olarak tanımlayabiliriz. Temel görevi eksoz gazlarını kullanarak motora cebri yolla normalin ötesinde hava göndermektir. Atmosferik, yani havanın doğal yollarla beslendiği motorlarda kapasite birim zamanda motora giren hava miktarı ile sınırlıdır. Zannedildiği gibi motorun gücünü belirleyen, silindir hacminden ziyade motorun birim zamanda ne kadar hava yakıt karışımını yakabildiğidir. Güç için istenen miktarda yakıt pompa yardımıyla kolaylıkla silindirlere gönderilebilir, ancak hava için durum böyle değildir. O yakıtı yakacak miktarda hava olmadığı taktirde, ne silindir hacminin ne de yakıt miktarının bir anlamı kalmaz.. İşte kısıtlı motor hacminde daha yüksek güç elde edebilmek için normalin üstünde havanın cebri yolla motora aktarılması gerekmektedir ve bunu yapmak üzere de turbo aksamı geliştirilmiştir. Bir turbo ünitesini motorun have besleme ve eksoz çıkış hatlarının üzerinde kesiştiği mekanik bir cihaz olarak tanımlayabiliriz. Resimde Rover 220, 620 ve 820 turbo araçlarda kullanılan ve tipi kısaca T25 olarak adlandırılan turbo ünitesi görünmektedir. Solda görünen hava salyangozu, sağda görünen ise eksoz gazı salyangozudur. Hava salyangozu hava filtresi kanalıyla ortadan emdiği havayı resimde bize doğru dönük görünen borudan öncelikle soğutulmak üzere intercoolera oradan da motora gönderir. İntercooler önemlidir, zira turbo tarafından sıkıştırılan hava bu sıkıştırma sonucu ısınır. İntercooler bir hava radyatörüdür ve araç hareket halindeyken önden gelen hava ve de fanların yardımıyla gaz kelebeğine giden havayı soğutur. Eksoz salyangozu ( resimde sağda görünen salyangoz) ise, yan tarafından giren gazı yine resimde bize doğru dönük görünen 4 cıvatalı flanş bağlantısı üzerinden tahliye eder. Resimde altta solda görünen ise membranlı emniyet vanası olup motora giren hava basınç ve miktarının belirlenen emniyet sınırlarının üzerine çıkması halinde eksoz klapesini açarak eksoz gazının tahliye edilerek hava basıncının sınırların altına çekilmesini sağlamaktır. İki salyangoz arasındaki bağlantıyı sağlayan aksam ise turbonun kalbidir ve tüm işlevi kartuş adlandırılan bu aksam sağlar. Esas itibarile çalışırken yağlanan ve suyla soğutulan bir gövde ile iki ucunda birer pervane(hava ve eksoz gazı) bulunan mil ve burclarından meydana gelir. Bunlara ilişkin resimler kategori içinde gösterilmektedir. Turbodan kaynaklanan duman ve yağ kayıpları işte turbonun bu kalbi olarak adlandırdığımız gövde, mil, burc ve pervanelerdeki yıpranma ve hasarlar sonucu meydana gelir. Çalışma prensiplerine gelince: Zannedildiğinin aksine turbo, motor belli bir devir seviyesine ulaştıktan sonra devreye girmez, sürekli devrededir, ancak motor devri sağlığı tehdit eden seviyelere ulaştığında, ya aracın beyni tarafından devre dışı bırakılır ya da hava basınç değeri aşırı yükseldiğinde kendi emniyeti tarafından faaliyeti kısıtlanır. O nedenle araç çalıştığı sürece turbo devrededir. Motor çalışırken çıkan eksoz gazı turbo milini eksoz pervanesi üzerinden döndürür. Mil dönerken diğer ucundaki hava pervanesi de içeri cebri olarak hava çekilmesini sağlar. Daha fazla hava daha fazla eksoz gazı üreteceğinden bu kısır çevrim ile istenen miktardaki havaya ve de motor gücüne ulaşılır. Bu sonsuz bir güç anlamına geldiğinden sistem, motora ve de turboya zarar vermemek için bir takım kısıtlayıcı emniyet ve tahliye düzeni ile donatılmıştır.
|
<< Tüm kategoriler |